AHLAKİ VE İNSANİ DEĞERLER ÇOK DEĞİŞTİ
Benim çocukluk ve gençlik yıllarımda büyük küçük kavramı vardı, gerek aile içinde gerekse sosyal ortamda insani ilişkiler sağlamdı. Komşuluk, arkadaşlık, vefa borcu bu kadar bozulmamıştı. Lisedeyim , Kars’ın tanınmış doktorlarından adını bile unutmadığım Himmet Kazak isminde Kars’ın yerlisi doktor öldü. Çok sevilen , herkese yardımcı olan doktorun cenazesine liseden bir grup öğrenci ile ben de katılmıştım. Mevsim kıştı, yerde 1 metreden fazla kar vardı. Doktorun ölüm sebebi, o zamanlar fazla bilinmeyen kanser olsa gerek. Doktor, Kars’ın askeri paşasının kızı ile evliydi ve 5-6 yaşlarında çocukları vardı. Uzman doktorlar, Kars’lı doktora 6 ay ömür biçmişlerdi. Konuyu uzatmayalım, doktor ölmeden önce eşi olan paşanın kızı çocuğu alarak evi terketmiş, babasının yeni görev yaptığı yere gitmişti. Öldüğü zaman yanında değildi. Defin esnasında din hocası şunları söylemişti: “Bir paşa kızı da olsa helal süt emmemiş, insani değerlerden yoksun, merhametsiz , vefasız, görgüsüz bir kadın , kocasının ölümünü beklememiş , ölüm döşeğinde bırakıp kaçmış. Mezarlıkta olan kimseler ve biz bir grup çocuk olaya hayret etmiş, çok üzülmüştük. O zamanlar bu tip davranışlara toplum alışık değildi, insanlar , hele de karı koca arasındaki bağlar kopmamıştı, saygı ,sevgi ve güven vardı.
GÜNÜMÜZE BAKALIM
Sosyal medyada her gün izliyoruz. Nikahsız yaşayanlar, evli olduğu halde başkalarına kaçanlar, evini terkedenler, çoluk çocuğunu ortada bırakanlar, kötü yollara düşenler, çıkmaz sokaklara girenler o denli çoğaldı ki şaşırmamak mümkün değil. Toplumda önemli bir ahlak erozyonu olduğu kesin. Bu gibi olayların sonucunda öldürmeler, yaralamalar, uyuşturucu kullanımı haliyle artıyor. Ahlaki, insani ve dini değerlerimizi de kaybettik. Nereye gidiyoruz, bunları sorgulayan kimse yok. Gün geçtikçe de artmaya devam ediyor, üzerinde duran yok, ne oluyor, bu gidişin sonu nereye varacak?
ÖRNEK DİN HOCALARI VARDI
İkinci Dünya harbi sona ermiş, yokluklar, kıtlıklar devam ediyordu. Birçok madde karneye bağlanmış istediğiniz kadar alamıyorsunuz. Ben ilk okula gidiyorum. Hükümet köylere ve mahallelere yardıma koşuyor, ancak her yere yetişemiyor. Köylülerin maddi durumları yetersiz. Kars’ın köylerinden merkeze bağlı bir köyde tanıdığımız bir hoca vardı. Hocanın maddi durumu köylüye göre biraz daha iyice, ambarında birkaç çuval buğdayı mevcut. Kendi aile efradına zor yetişiyor. Fakat köylü aç, hükümet epeyden beri yardım etmiyor. Hoca durumu görüyor, ambarındaki buğdayı köylüsüne dağıtmaya karar veriyor. Aile efradı karşı çıksa da hoca kararlıdır, herkese eşit oranda dağıtım yapıyor. Birkaç gün sonra hükümet köylüğe yiyecek dağıtmaya gelince, köylüler sıraya girerek verileni alıyor. Bu defa hoca ve aile efradı sıranın en sonunda bekliyor. Eyer kalırsa biz de alalım.
Şimdi size soruyorum. Günümüzde bu örnek hoca gibi kaç kişi mevcuttur. Mutlaka vardır, ancak sayıları çok çok azdır.