BÖLGEMİZDE BULUNAN SANDRAS DAĞI VE YUVARLAK ÇAYI TANIYALIM
Bir bölümü Denizli sınırı içinde kalan Sandras Dağları 2295 metre yüksekliğinde olağanüstü güzelliklere sahip Kara çam ve Sığla ormanları ile tanınmıştır. Yerliler buraya Çiçek Baba derler. 81’i Türkiye’ye ait olan 750 bitkinin kayıtlı olduğu çok zengin bir flora topluluğu burada bulunur. Dünya’da bilinen 35 eşsiz doğal alandan biri Sandras dağları ve civarıdır. Bölgede yaban hayatı oldukça boldur. Dağın eteklerinde hiç kirlenmemiş, birinci kalitede içilecek kaynak suları bulunur. Köyceğiz Gölü’ne dökülen Yuvarlak Çay buradan doğmaktadır. Güney yamaçlarda yer alan İspirli Kanyonu, görenleri büyüler.
Türkiye’nin en nitelikli kerestesi burada bulunur. Soğuk hava ve yüksek rakım ağaçların kalitesi üzerinde etken olmaktadır. Şu bir gerçek ki, soğuk ve yüksek rakımda yetişen her canlı varlık daha sağlıklıdır.
Köyceğiz’e bağlı Ağla Yaylası sakinleri, Sandras Dağının uzantısı olan , bol oksijenli, suyu bol, yazın hava sıcaklığı 20-25 derecelerde olan bir coğrafyada yazı geçirirler. Dağın, rivayete dayalı bir hikayesi mevcuttur. İran’ın Horasan kentinden 72 eren ellerindeki asalarını Anadolu’ya, Balkanlara , Ortadoğu’ya fırlatırlar. Daha sonra erenlerden beşi asalarını aramaya çıkarlar. Çiçek Baba adındaki eren kişi Sandras’ın zirvesinde asasını bulur. Bu nedenle buraya Çiçek Baba derler.
YUVARLAK ÇAYI TANIYALIM
Sandras Dağının eteğinden doğan Yuvarlak Çay uzun yol katettikten sonra Köyceğiz Gölü’ne dökülür. İki bin metre yükseklikte tepesinde devamlı kar olan dağ, kar suyu ile beslenir Üzerinde bulunduğu Topgözü Kanyonu’nun suyunu da karşılar . Doğduğu yerde çok soğuk ve aynı zamanda içme suyu kalitesindedir. İlerledikçe restoranların hışmına uğrar, su kirlenmeye başlar. Burada bir de alabalık üretimi yapan Bağcı Çiftliği vardır. Kaç adet lokanta olduğunu bilmiyorum, birçok defa ben de burayı ve Bağcı’yı ziyaret ettim. Lokantalar, kirli sularını, atıklarını çaya bırakıyorlar. Çay, yukarıdan itibaren her lokantanın kirletici maddelerini toplayarak Köyceğiz Gölü’ne getirir . Ayrıca geçtiği yerlerdeki her çeşit maddeyi sürükler, göle taşır. Lokantaların hepsinde fosseptik çukuru olmalı, her türlü atık burada toplanıp, başka yere taşınmalı. Bu çok önemlidir. Lokantalardan çıkan atıklar arasında kızartma yağı, deterjanlar, yemek artıkları, organik atıklar v.b. maddeler kesinlikle çaya verilmemeli. Köyceğiz Gölü başka türlü korunamaz. Burada belediyelere iş düşmektedir. Lokantayı işletenlere fosseptik zorunluluğu getirilmeli. Sıkı kontrol ve ceza verilmesi caydırıcı olacaktır. Doğasının güzelliği, soğuksuyu, sessizliği ve çeşitli ağaç popülasyonu ile burası adeta bir cenneti andırır. Böyle habitatları dünyanın çok az yerinde görebiliriz.
Yaz aylarında sıcaktan bunalan insanlar serinlemek için lokantaların bulunduğu yere giderler. Buralar mükemmel dinlenme yerleridir. Lokantada alabalık olmak üzere çeşitli yemekler bulmak mümkündür.
Birkaç yıl önce İzmir’li bir şirket Yuvarlak Çayın üzerine HES kurmak için izin almıştı. Köyceğiz, Dalyan halkı buna karşı çıktılar. Günlerce nöbet tutarak şirketi bölgeye sokmadılar. Ancak geç kalınmıştı. Bir çok ağaç kesilmiş, yollar açılmıştı. Mahkemeye taşınan bu olayda ben de bilirkişi idim. Bu esnada çayın detaylarını ve bölgeyi tanımak imkanım olmuştu. Sebze bahçeleri, meyve ağaçları, köylerin içme suyu Yuvarlak çaydan temin ediliyordu. Üstelik çayda doğal Alabalık yaşıyordu. HES yapılırsa çayın hidrolojik özellikleri kaybolacak, suyun yatağı bozulacak , köylülerin susuz kalacakları endişesi vardı. Şirketin vaz geçmesi ve halkın direnişi ile bu sonuçlandı.
Köyceğiz Gölü’nü kirleten asıl çaylar Namnam çayı ile Kargıcak Deresi sularıdır. Özellikle Namnam çayı taşkın zamanında çok çeşitli atıkları taşır göle taşır . Bunu önlemek için çayın üzerine maddeleri tutucu bentler yapılmalıdır. Bu fikrimi defalarca yazdım, konferanslarda anlattım, sonuç yok.