İNSANOĞLU ÖMRÜ BOYUNCA NE YAPARSA YAPSIN KADERİNİN ÇİZDİĞİ YOLDA YÜRÜMEK ZORUNDADIR
Çocukken, gençken ölüm diye bir gerçek olduğunu hiç düşünmez insanoğlu. Yaşlandıkça düşünceleri yavaş yavaş değişmeye başlar. Hayata veda edenleri gördükçe ölüm denilen gerçeğin olduğunu ve bir gün kendi başına da geleceğini anlar. Gençken zaman içinde evlenir iki kişi olur. Hayatta artık yalnız olmadığını görür. Evlilik insana sorumluluklar yükler. Gün gelir ya kendisi ya da eşi hayata veda eder, yine yalnız kalır. Bu esnada çocuklarınız olmuş, herkes geleceğinin peşindedir. Onlar için de hayat mücadelesi başlamıştır. Siz tüm varlığınızla onların yanında olmak zorundasınız. Çocuklarınız zamanla sizi terk edecek, yine karı koca birlikte hayata devam edeceksiniz. Artık yaş gelip geçmektedir. Bazı hastalıklar yavaş yavaş belirmeye, yorgunluk artmaya, aktiviteniz azalmaya başlar. Bu sırada eşlerden biri hayata veda edince moraliniz bozulacak, hayatta yalnız kalmanın getireceği sıkıntılı günler başlayacaktır. Ellili yıllarda iseniz henüz genç sayılırsınız. Bir yandan yolun yarısından çoğu geçilmiş, hayata dair tecrübeler artmış, kader denilen gerçekle yüz yüze kalınmış, geleceğinize ait yeni planlar yapmaya başlamışsınız. Günlerin yalnız geçmeyeceğini görüp yeni bir evlilik hayali kurmaya başlarsınız. Geçmiş tecrübelerden aldığınız dersle daha mutlu ve huzurlu bir hayatı umarsınız. Hiç belli olmaz, iyi tanımadığınız birisi karşınıza çıkmışsa iyi günler yaşarsınız veya size uyum sağlamayan biri ise evlendiğinize pişman olursunuz. Çocuklarınız büyümüş, evlenmiş her biri ayrı bir yerde hayatın zorlukları ile karşı karşıyadır. Onlar mutlu iseler siz de bununla teselli bulur, kaygılarınız azalır. Değilse bir de onları düşünmek durumunda kalır, hayatınız zorlaşır.
Yaşınız geçmektedir, altmışlara dayanmışsınız, ancak rahat değilsiniz, neden rahat olmadığınızın muhasebesini yaparsınız. Şimdiki aklım olsaydı, şunu böyle yapmazdım, şöyle yapardım dersiniz, ancak iş işten geçmiştir. Kaderiniz sizi alın yazınızda yazılmış istikamete götürmektedir. İsteseniz de bu yolu artık bırakamazsınız.
Biz insanların en önemli görevi, hayata kenarından köşesinden de olsa az çok bir katkı yapmak kadar, kendimize iyi bir hayat yaratabilmek olmalıdır. İyi bir hayat nasıl yaşanır? Sorusuna herkes farklı cevaplar verebilir. Herkesin hayattan beklentileri farklıdır. Ancak içinde yaşadığımız hayatın zorlukları bazen bizlere kısıtlı bir hayatta olduğumuzu unutturur. Dertlerin, sorunların arasında kısılıp kalıyoruz. Unutmayalım ki dünyanın derdi hiç bitmez.
Bir hobiye sahip olmak aslında hiçte zor değildir. Bu sizi hayata bağlar, zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. Ne mutlu hayatı boyunca karı koca olarak şu zor hayatın iyi ve kötü yönlerini birlikte geçirip, yaşamı anlamlı kılanlara. Ancak çağımızda bunun çok zor olduğunu yaşayarak görüyoruz.