Dolar 34,1805
Euro 37,7613
Altın 2.911,43
BİST 8.898,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla 26°C
Açık
Muğla
26°C
Açık
Per 28°C
Cum 30°C
Cts 27°C
Paz 22°C

Beyobası’nda “Doğal yaşam köyü” kuruluyor

Aralık 23, 2013 9:06 am
2.199
A+
A-

Beyobası’nda “Doğal yaşam köyü” kuruluyor

Beyobası beldesinde 2015 yılında hizmete girmesi planlanan “Doğal Yaşam Köyü” için çalışmalar başladı.

Bir süre önce Köyceğiz’e bağlı Çandır köyüne yerleşen ve Ortaca’da muayenehane açan Acil müdahale, Tiroid ve Paratiroid cerrahisi uzmanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Dr. Hasan Zafer Acar “Doğal yaşam köyü” çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi.

-Bu köyler insan ömrünü uzatır

“Günümüzde modern tıbbın insanlara getirdiği birçok kolaylıklar var. Buna rağmen yine modern yaşamın getirdiği birçok sıkıntılar da mevcut. Kimyasallar, ilaçlar ve çevre zehirlenmesi, egzoz gazları gibi zararlı maddeler gibi”diyerek sözlerine başlayan Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Dr. Hasan Zafer Acar; “Her ne kadar bundan 200 yıl önce insan ömrü 50 yıl, bu gün ortalama 70 yıl ise de bu tür çevreye zararlı doğal yaşama engel olan etkenleri ortadan kaldırdığımız zaman bunu daha fazla uzatmak mümkün” dedi.

-Nasıl bir köy

“Beyobasımuhteşem doğası ve çevresinin yanısıra doğal kaynak suyuna sahip bir bölge. Doğal Yaşam Köyü”nde de doğaya aykırı kesinlikle hiçbir şey olmayacak. Kimyasallardan uzak seralar, kümesler, ahırlar, tamamen çevreye doğaya uygun kendine yeten bir köy olacak. Her ihtiyacımızı kendimiz yetiştireceğiz. Güneşpanelleriyle enerjimizin birçoğunu karşılayacağız. Bütün modern ülkelerde, batılı ülkelerde artık çevre ve doğal yaşam bir numaralı öncelikli gündem maddesi. Evlerinde, apartman dairelerinde organik atıklardan doğal gübre (kompos) yapanlar, çevreye zararlı olmasın diye hiç bir şekilde katkı maddeleri ( kimyasallar) kullanmayanlar var. Biz de Ülkemizin bunlara layık olduğunu düşünüyoruz”

-Ne SPA, ne de spor merkezi

“Bizim düşündüğümüz proje kesinlikle bir SPA merkezi değil, bir spor merkezi değil. Tam anlamıyla bizim projemiz “Doğal Yaşam Köyü” olacak. Temel amacımız sağlığını kaybetmek üzere olan birçok insanı tekrar sağlıklı yaşam yörüngesine oturtmak. Örneğin aşırı kilolu bir hasta (obez) bizim merkezimize geldiğinde 24 saat yaşam tarzı düzenleyeceğiz. Kilo; doğal olmayan, sağlıksız bir yaşamın sonucudur.  Merkezimizde bu insanları alıp 24 saat boyunca sağlıklı ve doğal koşullar altında,sağlıklıyaşam yörüngesine oturtacağız”

-Burası sağlık merkezi de değil

“Bu tür bir merkezde İnsanları kampa girer gibi kapıları kapatamayız. Genelde aile yapısında sağlıksız yaşam tarzıolduğu için “Doğal Yaşam Köyü”nde aile olarak kalınması daha uygun ancak tek bireylere de hizmet vereceğiz. Bu Proje; 10,5 dönümlük alan üzerinde yıllık 800 kişi kapasiteli, bilimsel ve devamlılığı olan proje. Apart diyebileceğimiz küçük üniteler şeklinde bir yapılaşma öngördük. Daha çok turizm ağırlıklı, tatil konseptine de uygun. Hem eğlence hem de sağlığa kavuşma.Bu uygulama sadece obezlere yönelik asla değil. Bu Proje için Beyobası’nı tercih etmemizin birinci nedeni; yörenin çok güzel olması, Çevrede diğer bütün doğal güzelliklere olan mesafe yaklaşık 15 dakika olması, Türkiye de çevre kirliliği olmayan nadir bölgelerden birisi olması, Ayrıca havaalanına 15 dakika mesafede olmasıdır.

-15 günlük programlar

“Obez insanların en büyük mutlulukları yemek yemektir. Şunu da unutmamak lazım: Sağlıklı yaşamak sadece yemekle ilgili değil. Yemek belki de bunlardan en önemsiz olanlardan biri. Sağlıklı yaşamın en az 9 ögesi var: Köyümüzde içilen sudan, günlük hafif egzersizlere, günlük sosyal aktivitelerden, tarihi ve doğa geziler gibi bir dizi etkinlikler var. Yüzme, obez insanlara zarar vermeyen tek spordur. Çevremiz bu konuda çok zengin. Biz bunların hepsini “Doğal Yaşam Köyü”nde uygulayacağız. Çünkü sağlık sadece fiziksel sağlık değildir. Psikolojik ve sosyal sağlıkta, sağlığın olmazsa olmazıdır. Biz bu aktivitelerde sosyal sağlığı da vereceğiz. Bu yaşam tarzı haline gelecek.

Misafirlerimiz köydeki sağlık ekipleri tarafından sürekli kontrol altında tutulacak. 24 saat hekimimiz olacak. Misafirimiz geldiği gün ile ayrıldığı gün arasındaki gelişmeleri görebilecek. Gittiği yerde de bu aktivitelere devam etmesi ve burada kazandığı alışkanlıkları bozmaması için iletişimi asla koparmayacağız. Burada yetiştirdiğimiz ve güvenli yerlerden temin ettiğimiz doğal ürünleri de isterlerse kendilerine ulaştıracağız”

-Sağlık turizmi

“Hedef kitlemizi ise büyük şehirlerden bunalan ve yurt dışında yaşayanlar olarak belirledik. Böyle bir merkez bildiğim kadarıyla dünyada yok. Düşündüğümüz konsept tam anlamıyla sağlık turizmi, bu gün Türkiye’de bu konuda çok büyük atılımlar var. Sağlık turizmi derneği var, kongreler yapılıyor, Kasım ayında üst düzey katılımlarla çalıştay yapıldı, bu tam anlamıyla sağlık turizmidir. Bir anlamda eğlenerek sağlığına kavuşturmak. Bu Projenin Ticaret ve tanıtım açısından da Bölgeye büyük anlamda faydasıolacağına inanıyorum”

-Umarım örnek proje olur

“Bu Proje ile, büyük şehirlerdeki”kaos hayatını” düzene sokabilirsek, Dünyaya ve insanlığa da bir katkımız olacağını düşünüyoruz. Çünkü bir tane dünya var, ikinci bir dünya yok. Onu korumak zorundayız. Hem medeniyetin güzelliklerinden istifade edip hem de doğal ve sağlıklı yaşamak mümkün. Bunu insanlara göstermeye çalışacağız. Bir süre sonra bu konuda uluslararası girişimlerimiz de olacak. Umarım Bu Proje Dünya da da örnek bir Proje olur. Doğal yaşamı sağlıkla birleştirip,”günümüz koşullarında da sağlıklı yaşanabilir”konseptini bütün insanlığa sunmak istiyoruz”

-Ortaca’da muayenehane

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Dr. Hasan Zafer Acar, 1987 yılında Ankara’da 12 gönüllü tarafından kurulan Türkiye Ana Çocuk Sağlığı ve Aile PlanlamasıVakfı’nın (TAÇSAV) kuruluşundan itibaren Yönetim Kurulu Başkanlığınıyaptı. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde Vakıf nedeniyle sağlıkla ilgili faal çalışmalar yürüttü.  Yozgat Bozok Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi Dekanlığı yaptı. Çandır köyünde ikamet eden Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Dr. Hasan Zafer Acar Ortaca’daki muayenehanesini ise Atatürk mahallesi Lale sokaktaki 1/1 nolu dairede açarak hizmet vermeye başladı.  Acil müdahale, Tiroid ve Paratiroid cerrahisi uzmanı olan Acar gerektiği durumlarda özel hastanelerde de hizmet verebilecek.

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.