Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Muğla’ya umut ve güven aşılıyor
Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Muğla’ya umut ve güven aşılıyor
“Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında yürütülen çalışmalar kapsamında Ortaca Halk Eğitimi Merkezinde bilgilendirme semineri düzenlendi. 2009 yılından bu yana Ege kıyılarının ve denizlerinin korunması yolunda başlatılan projenin 2014 yılının Nisan ayında tamamlanması planlanıyor.
Ege Bölgesi’nde beş Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi ve bir Tabiat Parkı’nı kapsayan projenin sürdürüldüğü ÖÇK Bölgelerinden dördünün Muğla’da bulunması, projenin bu şehir için ayrı bir önem taşımasının da nedenini oluşturuyor. Proje ile sağlanan kazanımlar, balık popülasyonunun artmasından deniz çayırlarının korunmasına kadar çeşitli alanlarda kendisini gösterirken, bölgenin ekonomisine ve ekosistemine olağanüstü katkılar sağlanıyor.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye (UNDP Türkiye) tarafından yürütülen Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, başladığı 2009 yılından bu yana Ege kıyılarının ve denizlerinin korunması yolunda önemli başarılara imza attı. 2014 yılının Nisan ayında tamamlanması planlanan projenin yürütüldüğü ÖÇK bölgelerinin büyük bir kısmının yer aldığı Muğla kıyıları, projenin olumlu sonuçlarının yararını görüyor.
-Altı proje bölgesinin dördü Muğla’da
Proje, Ege Bölgesi’ndeki beş ÖÇK Bölgesi ile bir Tabiat Parkı’nda yürütülüyor. Foça ÖÇK Bölgesi ve Ayvalık Adaları Tabiat Parkı dışında kalan Gökova, Köyceğiz-Dalyan, Datça-Bozburun ve Fethiye-Göcek ÖÇK Bölgeleri’nin bulunduğu Muğla, bu yönüyle proje açısından önemli bir konuma sahip bulunuyor.
-Ekonominin can damarı deniz
Projenin yürütüldüğü bölgelerinin ortak özelliklerinden biri, bu alanlarda yaşayanların çoğunun deniz ve kıyı ile ilgili kaynaklardan geçimini sağlaması olarak öne çıkıyor. Örneğin, Akyaka ekonomisinin yüzde 60’ı deniz ve kıyı bölgelerinde yürütülen faaliyetlere dayanıyor. Buna benzer şekilde, Gökova ÖÇK Bölgesi’nde ilan edilen altı Balıkçılığa Kısıtlı Alanı, yöredeki kıyı balıkçıları arasından seçilen deniz korucuları denetliyor. Bu sayede İngiliz Liman’ında Balıkçılığa Kısıtlı Alanlar içerisindeki yapılan sayımlara göre genç lahosların sayısı yaklaşık 18 kat arttı.
Gökova ÖÇK Bölgesi’ndeki 352 balık türünün, Türkiye’deki balık türlerinin yüzde 73’ünü oluşturduğu düşünüldüğünde denizel değerlerin korunmasının hem bölge ekonomisi hem de Türkiye ekonomisi için sahip olduğu hayatî önem de ortaya çıkıyor.
-Balıkçı gelirlerinde büyük artış
Deniz ve Kıyı Koruma Alanlarının ekonomiye sağladığı büyük katkıya başka bir örnek de artan gelirlerle kendisini gösteriyor. S.S. Akyaka Su Ürünleri Kooperatifi’nin verilerine göre; Gökova ÖÇK Bölgesi’nde Balıkçılığa Kısıtlı Alanların ilanından önce tekne başına elde edilen aylık gelir 1.485 TL iken ilandan üç yıl sonra 2.267 TL oldu, yani 1,5 kat arttı.
-Derinlerin gizli kahramanı: Deniz çayırları
Deniz çayırları, Korunan Alanlar açısından özellikle Akdeniz sularında önemli bir değer olarak göze çarpıyor Deniz çayırları, bölgede bilinen adıyla deniz erişteleri (Posidonia oceanica) Dünya’da sadece Akdeniz’de bulunuyor. Tamamen tuzcul, denizel çevrede yetişen ve çiçek veren deniz çayırları, balıklar için barınak ve dolayısıyla balıkçılık alanı oluşturuyor.
Deniz çayırları, kırmızı mercan, kum köpekbalığı, orfoz, deniz kaplumbağası, tepeli karabatak, yunus ve Akdeniz foku gibi küresel öneme sahip türlerin neslinin devam etmesini sağlıyor.
Ormanlardan beş kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenleyen deniz çayırları, kıyılarda biriken ölü yaprakları sayesinde dalgaların enerjisini azaltıyor ve denizdeki sedimanı tutarak kıyıyı erozyondan koruyor. Ancak deniz çayırları, en çok deniz araçları tarafından yapılan demirlemeden zarar görüyor. Tekneler için sağlanan her mapa ve şamandıra alanı en az 30 m2 lik deniz çayırının zarar görmesini önlüyor. Datça-Bozburun ÖÇK Bölgesi’nde deniz çayırlarının karbonu tutarak ve depolayarak sağladığı hizmetin değeri yılda yaklaşık 5 milyon TL’ye ulaşıyor
-Kıyı erozyonu ile mücadelede önemli faktör
Son yapılan araştırmalar, Gökova kıyılarının erozyon ile karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Son 35 yılda kıyı çizgisi 40-70 metre arası değişirken, bu durumla mücadelede Gökova ÖÇK Bölgesi’ndeki 159 km’lik deniz çayırları önemli rol oynuyor. Deniz çayırları, kıyı erozyonunu kontrol ediyor ve bu sayede yılda yaklaşık 5 milyon TL hizmet sağlıyor.
-Milyonlarca liralık arıtma, kıyılarda doğal olarak gerçekleşiyor
“Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” ile koruma altına alınan kıyılar, çevre, sağlık ve dünyanın geleceği açısından son derece önemli bir görevi de yerine getiriyor. Sadece Gökova ÖÇK Bölgesi kıyıları, yılda yaklaşık 16 milyon TL değerinde bir atıksu arıtma maliyetini karşılıyor. Datça-Bozburun ÖÇK Bölgesi kıyılarında bir yılda gerçekleşen atıksu arıtma maliyeti yaklaşık 28 milyon TL’ye ulaşıyor. Deniz çayırlarının işlevleri ve kıyıların arıtma özellikleri gibi unsurlarla birlikte değerlendirildiğinde Deniz ve Kıyı Koruma Alanları’nın, insanlığa sunduğu ekosistem hizmetlerinin kıymetinin çok iyi bilinmesi ve anlamının iyi kavranması gerektiği de ortaya çıkıyor.
-Deniz ve Kıyı Koruma Alanları, turistlerin tercih nedeni
Proje kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar ve anketler, Deniz ve Kıyı Koruma Alanları’nın varlığının bölgelere gelen ziyaretçilerin tercih nedeni olduğunu da ortaya koyuyor. Foça ve Gökova ÖÇK Bölgelerinde yapılan anketin sonuçlarına göre; bölgeye gelen ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60’ı koruma alanının farkında. Ziyaretçiler bu alanlara doğal değerleri, temiz deniz ve kıyıları, sessiz olması ve kitle turizmi olmaması nedeniyle geliyor.
Deniz ve Kıyı Koruma Alanları’nın uluslararası ağırlığını göstermesi açısından bir örnek vermek gerekirse, Fethiye ÖÇK Bölgesi Ölüdeniz Kumburnu Kumsalı Dünya Turizm Ajansı tarafından 2010 yılında Avrupa’nın en iyi kumsalı seçildi. Kumsal, 2011 yılında 416 bin ziyaretçi ile yıllık yaklaşık 6 milyon TL gelir sağladı.
Bunlara paralel olarak, Köyceğiz-Dalyan ÖÇK Bölgesi, ziyaretçiler, günübirlik alanlar, günübirlik tekne turları ve bir dalış merkezi ile yöre ekonomisine yılda yaklaşık 92 milyon TL gelir sağlıyor.
Deniz ve Kıyı Koruma Alanları, dalış, yelken, rüzgar sörfü, kitesurf, gastronomi, doğa gözlemciliği, trekking, tırmanış, kaya tırmanışı, yamaç paraşütü ve bisiklet gibi seçeneklerle de cazibe merkezi haline geliyor. Gökova ÖÇK Bölgesi’nde sadece bir kitesurf okulu yılda yaklaşık 875 bin TL gelir getirirken, Köyceğiz-Dalyan ÖÇK Bölgesi’nde tekne turları yılda yaklaşık 5,5 milyon TL ve Fethiye-Göcek ÖÇK Bölgesi’nde dalış faaliyetleri yılda yaklaşık 2,5 milyon TL gelir sağlıyor.
-Proje ile amaçlananlar
Tüm bu kazanımları ve daha da fazlasını Türkiye’ye sağlayan “Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi”, 2009 yılından bu yana devam ediyor. 2014 yılının Nisan ayında tamamlanması planlanan proje ulusal deniz ve kıyı koruma alanları sistemini güçlendirmeyi ve etkin yönetimini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Bu kapsamda, Deniz ve Kıyı Koruma Alanları ile ilgili kurumsal ve bireysel kapasite geliştirme, bu alanlarda finansal sürdürülebilirlik, ulusal ve yerel koordinasyonun sağlanması hedeflenen proje, Türkiye’nin çevre alanında imza attığı en önemli başarılardan biri olarak göze çarpıyor.