ERMENEK İLE SOMA OLAYI BİRİBİRİNE BENZİYOR
ERMENEK İLE SOMA OLAYI BİRİBİRİNE BENZİYOR
Somada ki olayın üzerinden fazla bir zaman geçmeden Ermenek kömür ocağında yeni bir facia yaşandı. Eyer Soma ‘dan ders alınsaydı , belki de Ermenek ‘de bu olay olmayacaktı. Ne yapılabilirdi ? sorusu akla geliyor. Kömür çıkarılan tüm ocaklar yenibaştan kontrol ve denetime tabi tutulur , tehlikeli olanlar kapatılır, üretime izin verilmezdi.
Tehlikeli ocaklar adeta insan yutan bir canavar gibi fırsat kollamakta ve ne zaman , nerede , hangi derinlikte ölüme götürecek , bilinmez.
Yerin 400 metre altında insan çalışıyor. Burada bulunan hava ( oksijen ) yeterli değil , dışarıdan veriliyor. Etraf karanlık , loş bir ışık mevcut. İnsan etrafındaki arkadaşını bile doğru dürüst tanıyamıyor. Dış dünya ile burası farklı şartlarda .Ocaklarda su sızması var , çalışma ortamı nemli ve kokulu. Kazmanın kopardığı kömürlerin tozu işçilerin ciğerlerine doluyor. Kısaca sağlıksız bir ortamda , ekmek parasını çıkarmak için insanlar çalışıyor.
İKİ GÜNDEN BERİ KONUNUN UZMANLARINI VE SORUMLULARI DİNLİYORUZ
Asla gelişmiş bir ülkenin kabul edemiyeceği ve buraya insanını sokamıyacağı şartlarda , biz kömür çıkarmaya çalışıyoruz . Dikkat ettim yan yana bir çok ocak açılmış , bunların plan ve projeleri bile yok. İşçiyi 400 metre yerin altına indir , eline kazmayı ver , günde 8 saat bu ağır şartlarda kazma sallasın….Bir ayda ödenen para 1600 lira . Bu parayı da zamanında alamıyorlar. Yemek de vermiyor patron , yemeklerini kendileri getiriyor , karanlık ve tozlu ortamda yiyorlar.
ASIL MESELEYE GELELİM
Bir defasında seyahat ederken Almanya ‘da çalışan ve buranın vatandaşı olan bir Türk ‘le konuşuyoruz. Şunu anlattı :. Kendisi çatı ustası , çatısında bir iki kiremit bozuk . Bunları değiştirmek için çatıya çıkıyor. Çok geçmeden iki polis yanına geliyor Orada ne yaptığını soruyorlar. Kendisinin usta olduğunu ve iki kiremiti değiştirmeye çalıştığını söylüyor. Adamı aşağı indirerek , hiçbir emniyet tedbiri almadan bu işi yapamıyacağını söylüyorlar. Bizim işçi önce gidip emniyet kemerini alıyor , kendini sağlam bir yere bağlıyor ve sonra tekrar çatıya çıkıyor.
Bakınız , basit bir olayda bile şu Almanların insana verdiği değere bakın….Yerin 400 metre derinlerinde çalışıyorsun . Bu işin eğitimin almamışsın . Nasıl bir felaketle karşılaşacağını hesap etmemişsin. Kömür ocağı nedir , hangi riskleri var . Herhangi bir tehlike altında nasıl bir davranış gösterilecek. Bunların hiç birini veya çok azını işçiler biliyor. Genç ve eğitimsiz insanlar …
TEMA Vakfı 2013 yılında bir rapor hazırlamış. Bu raporda , yer altı suyunun kömür madenciliği üstünde oluşturduğu riskler yer alıyor. . raporu Enerji Bakanlığına da sunmuş.
Aynı madende 2012 yılında patlama yaşanmış ve aynı ocak su ile dolmuş. Suyun boşalması için 22gün geçmiş. Demek ki ocağın bulunduğu yerler de yer altı suları oldukça fazla . Bu yapısal durum uyarıdır aslında, her an çökmeler olabilir.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI NE DİYOR ?
Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin ‘in şöyle bir ifadesi var: “Bizim ülkede işler bir şey olmaz mantığı ile yürütülüyor. Batıda ise , ya bir şey olursa mantığı hakim” . Tesadüfe yer vermiyor batılılar. Bu olaydan ders alacakmıyız, hiç sanmıyorum.