Odunu yontmak onun işi
Ortaca’nın Dalyan mahallesinde evini “Odun yontma sanat atölyesi”ne dönüştürdü.
Ek gelir olsun diye başladığı çalışmalarını sanata dönüştüren Mustafa Demirtaş’ın hedefi sergi açabilmek ve eserlerini halkın, bilhassa çocukların görmesini sağlamak.
Meşe, çınar, kestane, diş budak, gürgen zeytin ağaç türleri Demirtaş’ın elinde sanata dönüşüyor. Mustafa Demirtaş, Odun olarak temin ettiği malzemelerini hiçbir ek yapmadan felsefi düşünceler katarak el emeği ile sanata dönüştürüyor. Demirtaş’ın yaptığı çalışmalar arasında yarım saatte bitirdiği eserler de var, 1 yıl süren çalışmaları da var.
-Odun sanata dönüşüyor
İşini severek yaptığını anlatan Mustafa Demirtaş, “evet, oduna hayat veriyorum bir şekilde. Kadını anlatıyorum, kadına vermemiz gereken önemi anlatıyorum, ülkemizi anlatıyorum, iyiyi kötüyü anlatıyorum, halkların kardeşliğini anlatıyorum. Aklınızdan ne gelirse hepsini işliyorum. Ağaca işleyerek yani yontarak bunu anlatmaya çalışıyorum. Benim tarzımda ağacın kendi formunu bozmadan. Ağacın üzerinde şekiller var zaten ben sadece herkesin görebileceği hale getiriyorum” dedi.
Sanat Evi’ni gezen yabancıların Avrupa’da sergi açmasını istediklerini ifade eden Demirtaş, “Hayatın içinde olan birçok şeyi yapıyorum. Hepsi farklı farklı keşke topluma yansıtabilsem o beni daha mutlu eder. Dalyan güzel bir coğrafya. Bu ülkenin güzel köşelerinden birisi. Burada üretiyorum, ürettiğim şeyler hep önemli şeyler. Ama ne yazık ki bilmesi gereken insanlar bilmiyor. Keşke diyorlar Avrupa’da bir sergi açsan. Ben Türkiye’de sergi açamıyorum, destek bulamıyorum. 10’nun üzerinde sergi açtım. Sergi açıyorum ondan sonra aylarca borç ödüyorum. O kadar önemsiz şeylere sponsor buluyorlar, sponsor oluyorlar. Ne devlet destek veriyor ne özel kuruluşlar. Ama mücadeleyi bırakmıyorum. Topluma ne kadar faydalı olurum bilmiyorum. Bu dünyadan göç edene kadar, şu nefes aldığım dünyaya en azından bir damla sanat adına katkı ne bırakırım onun mücadelesini veriyorum” diye konuştu.
Mustafa Demirtaş, yaptığı çalışmaların resmi kurum, iş yerleri ve evlere konulabilecek heykeller olduğunu göz zevkini okşayan aksesuarlar olduğunu sözlerine ekledi.