“YÜREĞİME ATEŞ GİBİ DÜŞTÜN HASAN”

“YÜREĞİME ATEŞ GİBİ DÜŞTÜN HASAN”

2009-2019 yılları arasında iki dönem Ortaca Belediye Başkanlığı yapan, 20 Kasım 2023 günü geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Hasan Karaçelik’i gençliğinde beraber yol yürüdüğü arkadaşı Hasan Pektekin anlattı.

“Yüreğime ateş gibi düştün Hasan” diyerek Hasan Karaçelik’i anlatan Hasan Pektekin, duygularını şu ifadelerle paylaştı.

“Yoldaşlarım Hasan benden tam 2 ay 19 gün küçük. Konya Makina Mühendisliği okumaya gelmişti. O süreçte Konya’da Yüksek Öğrenci Derneği (KYÖD) kuruldu. Başkanı Hasan oldu. Kurulur kurulmaz, Konya’da öğrenci hareketi büyük bir ivme kazandı. Ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeler; sağı ve özellikle solu binbir çeşit parçalara ayırdığı sürece evrildi. Hasan ve Hadim gençliğinin önemli bir kısmı, Halkın Kurtuluşu fraksiyonu içindeydik. Önderimizin biri Hasan’dı. Çok konuşmazdı. Bakışı, duruşu güven verici ve umut doluydu. Hepimizin en güvendiği ve saygı duyduğu cevval bir yiğitti. Korku ve kalleşlik kitabında yoktu. Kimse bir dediğini iki ettirmezdi. Kendinden büyükler bile Hasan Abi der saygı gösterirdi. Yürekli ve babacan duruşlu, herkesle bir lokma ekmeği bile paylaşan; canımız ve ciğerimizdi.

Hasan Konya’ya geldiği zaman, kara yağız bir yörük delikanlısıydı. Çevik ve ataktı. Büyük Usta Nazım’ın Kurtuluş Savaşı Destanı’nda da Atatürk için dediği gibi; bıraksalardı Hasan Yoldaşı; Takkeli Dağdan Konya’ya; ince, uzun ve yay gibi bacaklarıyla atlayacaktı. Karanlığı ve faşizmi yerle bir edecekti.

KYDGD’nin kuruluşunda da en önde olan önderlerinden biriydi. Hepimiz ve hatta tüm Konya Devrimci Gençliğinin saydığı sevdiği biri oldu. Onunla tanışan kim olursa olsun hemen etkilenirdi. Halkın Kurtuluşu saflarına katılırdı. Etkileme gücü çok fazlaydı. Ulusal Halk Devrimini anlatınca herkesi etkilerdi.

Hasan’ı kim dinlerse, Ulusal Halk Devrimini yapma sevdasına kapılırdı. Öyle bir yürek ve bilinç yüklemesi yapardı ki kimsede ne korku kalır; ne de devrim için mücadeleden zerrece sapma kalırdı. Bir elimizde Parti Bayrağı, öbür elimizde Halkın Kurtuluşu gaztesiyle en ücra köşelere girerek, ezeni ve ezileni olmayan bir düzen mücadelesi veren bıçkın delikanlılara dönüştürürdü. Konya’nın merkez ve kırsalda, girilmedik ev, mahalle, okul, tarla bağ, bahçe, sanayi ve fabrika kalmazdı. Öyle bir yükleme yapardı ki beton duvarlar, demir parmaklıklar bize vız gelirdi. Hasan Yoldaş, öyle yetişmiş ki

Atatürk devrim ve ilkelerini bilgiye dayalı çok güzel uygulamanın pratiğini yapan, kavratan bir önderdi. Derdi ki devran dönecek, güneş doğacak, mutlaka her çocuk şeker yiyebilecek ve en iyi eğitimi alabilecek derdi.

Ne yazık ki daha 12 Eylül olmadan; ülke, 12 Mart gericilik ve faşizmiyle yetinmedi. Gelişen Halk hareketlerinden korktu. 12 Eylül faşist darbesini yapmak için tuzaklar kuruldu. Halk önderi olacak ve Türkiye’yi bilgi ve liyakayla yönetecek gençleri birer birer avladılar. Böyle bir süreçte Hasan’ın önderlik yapması, bir an önce engellenmeliydi. Daha 12 Eylül olmadan içeri alındı.

Uzun süre içerde kaldı. Duyduk ki orada da mahkumlara önderlik yaptı. Hem kendini hem mahkumların düzenli beslenme, spor yapma, kitap okuma ve tartışma yapmalarını sağladı. Hapishanedeki 13 yıl, O’na 13 gün gibi geldi.

Özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz; canından bile çok sevdiği Ortaca’ya döndü. Kısa sürede Ortaca’da neler yapabileceğini tasarladı.

Hemen Ortaca Halkıyla kaynaştı. CHP üyesi oldu. Ardından belediye Başkanı oldu. On yıla yakın belediye başkanlığı yaptı. Devrimci ve halkçı belediyeciliğin en muhteşem örneğini gerçekleştirdi. Yine ne yazık ki ülkemizin ve dünyanın yaşadığı fetret süreci, tavan yaptığı için; Hasan’ı çok yordu. Bütün bu zorluklara karşı savaşımı, dün sabaha doğru kalbi daha fazla dayanamamış ve durmuş

Yoldaşlarım, ben ve birçok can yoldaşım; devrim neferliğini bi hakkın yapmayı öğreten en baştakilerden biri Hasan’dır. Hakkını nasıl ödeyeceğiz Hasan Yoldaşın. Dilerim Ortaca da bir anıtını yaparız. Hasan için ne söylense ne yazılsa; anlatmayla yazmayla bitmez. Ne eşi ne benzeri kolay bulunabilecek biri asla değil.

Acı haberi duyalı, 19 saat oldu. Duyduktan üç saat sonra kendimi toparlayarak, yazmaya çalışıyorum. İlk defa bu kadar zorlandım. Çok hata yapmadan yazmışımdır umarım. Fazlaca uzattığımı da biliyorum. Bağışlayın. Hasan’ın devrimci yönü bilinsin ve örnek olsun istedim. Tabi Hasan’a vefa borcumuz da çok…

Hasan hem ağladım, hem yazdım. Belki de bu durumuma en çok sen kızarsın. Varsın kız. Zaten senin hakkını ödeyemeyiz ki..

Güle güle can yoldaşım. Uygar bir Türkiye için; bir sürü tohum saçtın, hepsi filizlendi. Er geç bahar gelecek, her şey çok güzel olacak.

Ruhun şad, yıldızlar yoldaşın, toprağın hep çiçekli ve ışıklı olsun. Senden önce gidenlere birer birer selam söyle..