Doğayı Çok Severim Demekle İş Bitmiyor
KALEM ve KADRAJ
Doğayı Çok Severim Demekle İş Bitmiyor
Şüphesiz sivil toplum kuruluşu olarak derneklerin toplumdaki yararı tartışılmaz, bu ayrı konudur. Ama bazen insan biraz hınzırca düşünüp neden Köyceğiz’de doğayı korumak için derneğe ihtiyaç duyulmuş ki diye düşünüyor. Burada, Akdeniz’in suyunun nefis bir göl ile karıştığı bu bölgede, işte cennet diye hissettiğimiz bu yerde doğayı korumaya neden ihtiyaç duyuluyor? Sonra gerçeğe dönüyor, geçen Cumartesi tam adı Köyceğiz Turizm ve Doğayı Koruma Derneği olan oluşumun sığla ağaçları bölgesindeki çöp toplama faaliyetini görünce üzülerek bu esprili soruyu geri alıyorsunuz. O gün otuzdan fazla doğa gönüllüsü bu bölgeyi çöplerden temizledi. Traktör lastiği bile vardı çıkan çöplerin içinde. Yaz sıcağında büyük tehlike yaratacak kırık bira şişeleri vardı. Bu gönüllüler ve bu dernek bunu yapmaya zorunlu muydu, onların tatil günü başka işleri yok muydu, o ağacın dibinde oturup tadını çıkaran sonra da çerini çöpünü bırakıp gidenler çok mu akıllıydılar, nasılsa bir temizleyen çıkıyor muydu? Çıkan çöplere baktıkça insan bu derneğin adı Köyceğiz’de doğayı insanlardan koruma derneği de olabilirmiş diye düşünüyor. Bu yüzden onlar öncelikle teşekkürü hak ediyorlar kendi hayatları içine doğayı da böylesine kattıkları için.
Sonrasında lütfen çöp atmayın tabelalarının altında biriken çöplere bakıyorsunuz, kime sorsanız söylediği ay ben doğayı çok severim sözünü hatırlıyorsunuz, o zaman gel kardeşim, şu derneğin etkinliğine birlikte katılalım deyince bin dereden getirilen suları, sıralanan mazeretleri düşünüyorsunuz. Evet, ne olursa olsun bu dernekler iyi ki varlar. Yaptıkları faaliyetlerden öte bize bazı şeyleri anlattıkları için iyi ki varlar. Köyceğiz’i seviyorum demenin kıyıda yürüyüp çay içmekten öte bir kavram olması gerektiğini hatırlattıkları için iyi ki varlar.
Fotoğraflar – Adnan VAROL