OKUMA ALIŞKANLIĞI
OKUMA ALIŞKANLIĞI
Okumak , insan için en kolay ve etkili öğrenme yoludur. Gelişmiş toplumlarda insanların sahip oldukları bilgilerin % 60 ‘ı okumakla sağlanmıştır. Geri kalmış ülkelerde insanlar okumayı sevmezler , zamanlarının büyük kısmını yararsız işlerle geçirirler. Kitap ve gazete okumayan nesiller üretme yeteneklerini kaybederler. Kitap ve gazete okuma alışkanlığı hava , su , yemek gibi günlük hayatımızın bir parçası olmadıkça , kültürel gelişmemizi tamamlamak , çağı yakalamak mümkün değil…
Unutulmasın , okulda öğrendiklerimiz yeni bilgilerle desteklenmezse bir süre sonra başa döneriz. Kitap okumak beyni güç ve dinç tutar , Yaşları ileri oldukları halde , okuma alışkanlığı edinen kişiler , en karmaşık zihinsel bilmeceleri çözerler. Dünyaca tanınmış beyin cerrahı Gazi Yaşargil hoca ileri yaşına rağmen halen faal çalışıyor, beyin gibi hassas bir organın ameliyatını yapabiliyor. Bunu okumaya borçlu olduğunu söylüyor.
Gelişmiş ülke olmanın özelliği okumaktan geçiyor. Gençlerimizde okuma kültürünün geliştiğini ne yazık ki söylemek zordur. Resmi kayıtlara göre Türkiye ‘de daha bir kitabı bile doğru dürüst okumamış milyonlarca insan var.
YAPILAN ANKETLERE DİKKAT EDİN
Milli Eğitim Bakanlığı ‘nın gençler arasında yaptırdığı bir ankette şu sonuç çıkmış : Hiç kitap okumamışlar % 61 , bir kitap okumuşlar % 13.4 olarak belirlenmiş.
Yabancı bir firmanın araştırmasına göre , bazı ülkelerde kitap okuyanların genel nüfusa oranı şöyle :
Japonya % 14
Amerika % 12
Almanya % 11
İngiltere % 11
Türkiye % 0, 01
Çeşitli ülkelerde bir yılda basılan kitap sayılarına bir bakalım :
Amerika 85120
Japonya 42217
İngiltere 64761
Türkiye 6165
Görüldüğü gibi , bu konuda da çok gerideyiz.
Ama kahvehane sayısında oldukça rekora gitmiş ülkeyiz. Türkiye ‘de kahvehane ile kütüphane sayısını bir karşılaştıralım :
Kütüphane 1412 adet , kahvehane 570000 adet. Buna göre Türkiye ‘de 49500 kişiye bir kütüphane düşerken, 122 kişiye bir kahvehane düşüyor.
GAZETE OKUMA ALIŞKANLIĞI NASIL ?
Japonya ‘da % 62
Almanya ‘da % 48
Türkiye’ de % 5
Sonuç olarak şu gerçekle karşı karşıya kalıyoruz : Okuma alışkanlığımız gelişmemiş, okumayı sevmiyoruz. Ama kahvelerde vakit öldürmeyi bir alışkanlık edinmişiz. Bir kütüphaneye gidin bomboştur. Trende , otobüste , evde , uçakta herhangi bir kitabı okumayız veya çok azımız okuruz. Ama boş konuşmayı severiz.