Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla 26°C
Açık
Muğla
26°C
Açık
Cts 26°C
Paz 26°C
Pts 24°C
Sal 23°C
REKLAM ALANI
Mart 26, 2018 3:45 pm | Son Güncellenme: Mart 5, 2020 4:34 pm
5.137
A+
A-

CHP Dalaman İlçe Başkanı Öner:

“Şeker fabrikalarını özelleştirmek

isteyenler Dalaman SEKA en güzel örnek…”

Cumhuriyet Halk Partisi Dalaman İlçe Başkanı Kamil Ayhan Öner, son günlerde gündemden düşmeyen Şeker fabrikalarının özelleştirme girişimlerini yıllar önce özelleştirilen Dalaman SEKA kağıt fabrikasının şu anki durumunun en güzel örnek olduğunu söyledi.

2 2 -

 

 

-“Şeker fabrikaları stratejik önemi olan fabrikalardır, bu ısrar niye”

Şeker fabrikalarının Cumhuriyet’in kazanımlarından en önde gelen tarıma dayalı bir sanayi sektörü olduğunu dile getiren CHP Dalaman İlçe Başkanı Kamil Ayhan Öner’in açıklamaları şu şekilde:

“Şeker fabrikaları aynı zamanda da stratejik önemi olan fabrikalardır. O öyledir, bu böyledir diye bir yoruma da gerek yok. Şeker fabrikaları eğer özelleştirilirse, işveren orayı alan işveren istediği kadar pancar alacak üreticiden. Bu fabrikalar eğer özelleştirme adı altında gayri faal duruma getirilse nişasta glikozu kullanımı artacak. Düşürüldü deniyor ama ithalattaki sınırlama nedir belirsiz şu an. Bunu AKP’nin içindeki milletvekilleri de dillendiriyor. Nişasta glikozu GDO’su değiştirilmiş mısırlardan elde edildiği için tıp uzmanları tarafından, onkoloji uzmanları tarafından yüksek derecede kanserojen olarak kabul ediliyor. Yani bu fabrikalar kapattırılırsa samana kadar her şeyi ithal eder olduk yemi de ithal edeceğiz, şekeri de ithal etmiş olacağız. Nasıl üretildiği, hangi şartlarda üretildiği ya da hangi maddeden üretildiğini bilmediğimiz toz şekeri biz ülkemize alacağız. Bu da ülkemizin sağlık açısından geleceğine negatif yönde etkisi olacağı aşikar”

DSC 0354 -

 

-“Kota alt yapı olarak başladı”

“Daha önceden özelleştirilmesi için planlı olarak şekerpancarı üretiminde kota uygulaması, çiftçiye kota uygulaması bunun alt yapısıdır. Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesinde bu kadar ısrarcı olunmasını anlayamıyorum. Biz tarıma dayalı ekonomisi olan ülkeyiz. Yani sanayi ülkesi değil, tarım ülkesiyiz. Ülkemizde sanayi yatırımlarının çoğu montaj sanayi. Şeker Fabrikalarımız özelleştirilmesin, özelleştirilerek kapatılma yoluna gidilmesin, ekonomimizi ve insan sağlığımızı ayakta tutan en büyük destek Şeker Fabrikalarıdır. Milyonlarca ton değerlendirmeye alınıyor, her şeyden önce sağlıklı şeker üretiliyor. Binlerce, milyonlarca çiftçimiz bundan faydalanıyor. Küspe dediğimiz atığı da büyük baş hayvan besiciliğinde kullanılan süt verimini arttıran, et verimini arttıran hayvan yemi olarak kullanılıyor”

-“Özelleştirme ne diye başlatıldı, ne yapıldı”

“Dalaman SEKA Kağıt fabrikasında, 2 bin 500 civarı personel çalıştığını biliyoruz. Şu an duyduğumuz kadarıyla 40-50 civarı personel çalışıyor. Eskiden olduğu gibi SEKA Kağıt Fabrikası ormandan kereste alarak onları kağıda dönüştürüyordu. Şimdi zaten selülozu kendisi üretmiyor. Şu an yurt dışından ithal selüloz, hazır ya da kırpıntı kağıt, hurda kağıt ile bir şeyler üretiyor. Bildiğimiz kadarıyla karton mukavva, oluklu mukavva ya da karton üretiyor. Oysa özelleştirme ülkemizde ne diye başlatıldı. Devlete yük olan, devlete yük getiren, işletilemeyen fabrikaların ve işletmelerin özelleştirilerek aktif hale getirilmesi idi. Tam tersi yapıldı. Aktif halde olan, Türk ekonomisine çok büyük katkı sağlayan fabrikalar, örneğin Sümerbank, örneğin SEKA Kağıt Fabrikaları satıldı. Nazilli’de Sümerbank tesisleri var iken, Dalaman’da da Sümerbank’ın satış ofisleri vardı, mağazaları vardı. Nazilli’de üretilen kumaşlar, ayakkabılar hepsi halka satışa sunuluyordu. Hem ülke ekonomisine katkı sağlıyordu hem de vatandaşın ucuz şekilde kaliteli ürünlerden faydalanma olanağı sunuyordu. Keza, SEKA Kağıt Fabrikasında üretilen ürünler ülkenin dört bir yanına gidiyordu. Aynı akıbeti şeker fabrikaları da yaşayacak”

-“İşlevsiz, atıl ve harabe görünümü alacak”

Özelleştirilen fabrikaların gayrimenkulleri ve taşınmaz mülkiyetleri de önemlidir. Eğer Şeker fabrikalarımızda özelleştirilirse aynı Dalaman SEKA Kağıt Fabrikası gibi işlevsiz, atıl ve harabe görünümü alacak. Örneğin buna bariz bir örnek verirsek, Dalaman SEKA Kağıt Fabrikası özelleştirilirken buradaki tesis, bina ve arazilerle birlikte, Göcek’teki Uluslararası liman niteliğindeki iskelede verildi. Halbuki o iskele Göcek’teki turizm potansiyeline katkı verebilecek çok güzel bir hurdacı gemi limanı olarak kullanılabilirdi. O da MOPAK’a verildi, hiçbir ticari özelliği, faaliyeti de yok. Artık binalarda öyle oldu. MOPAK’ın içerisinde eski SEKA çalışan personele yaşam alanı olarak verilen lojmanlar, diğer sosyal tesislerde özelleştirme içerisinde top yekün verildiği için hepsi şu an atıl durumda. Kullanılamaz hale gelmiş. Camı, çerçevesi kırılmış, sıvası dökülmüş, kiremitleri kırılmış. Milli ekonomiye zarar”

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.