Dolar 34,7504
Euro 36,5394
Altın 2.954,22
BİST 9.884,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla 12°C
Az Bulutlu
Muğla
12°C
Az Bulutlu
Çar 13°C
Per 12°C
Cum 12°C
Cts 14°C

Eğitimciler “Grevde”

| Son Güncellenme: Mart 2, 2014 11:17 am
1.833
A+
A-

Eğitimciler “Grevde”

MEB yasa taslağına yönelik eleştirilere Dalaman ve Ortaca’da sendikalar da katılarak eleştirilerini greve giderek gösterdi.

Eğitim-Sen ve Türk Eğitim Sen’e bağlı eğitimciler, Dalaman da ve Ortaca Cumhuriyet meydanında toplanarak yeni düzenlemeleri eleştirdi.

Grevdeki eğitimcilere Dalaman Belediye Başkanı Sedat Yılmaz, MHP İlçe teşkilatı, CHP Dalaman Belediye Başkan adayı Muhammet Şaşmaz, CHP İlçe teşkilatı, CHP Ortaca ilçe örgütü, İP, HDP’den de temsilciler katılarak destek verdi.

Eğitim-Sen ve Türk Eğitim Sen’e bağlı eğitimciler ortak basın açıklaması yaptılar. Eğitim-Sen Ortaca İlçe Temsilcisi Nuri Demir tarafından okunan açıklamada “Eğitimde Tarihin En Büyük Tasfiye Yasasına ve Siyasi İktidarın Dayatmalarına İtiraz Ediyoruz!” denildi. 

Eğitim-Sen ve Türk Eğitim Sen’in yaptığı açıklama şöyle; “Hükümet tarafından TBMM`ye sunulan “Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” dershanelerin kapatılması ve özel okula dönüştürülmesi bahanesi ile meclis gündemine getirilmiştir.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında ortaya çıkan kirli ilişkiler sonrasında büyük bir panik yaşayan siyasi iktidar, peş peşe gündeme getirdiği ve geniş halk kesimleri tarafından tepki ile karşılanan yasal değişikliklerin ardından, eğitim sisteminde büyük bir alt üst oluş yaşanmasına neden olacak olan “Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirecektir.

Eğitim sisteminin acil çözüm bekleyen onlarca sorunu olmasına rağmen, hükümetin yangından mal kaçırır gibi, üstelik bir torba yasa ile eğitim sisteminde yeni bir alt üst oluşa neden olacak düzenlemeler yapmak istemesi dikkat çekicidir.

Şu anda TBMM gündeminde olan tasarı ile; dershanelerin dönüştürülmesi bahanesiyle kamu kaynaklarını özel okullara aktarılmak istenmekte, devlete ait arazi ve okul binalarının özel sektöre ve çeşitli amaçlarla kurulmuş vakıflara devredilmesi ya da kiralanmasının hesapları yapılmakta, 4 yıl ve üzeri görev yapmış olan bütün eğitim yöneticilerinin tek bir yasa ile görevden alınması ve siyasi iktidarın bir dediğini iki etmeyen valiler tarafından atanmasının adımları atılmak istenmektedir.

Tasarı ile ayrıca aday öğretmenlere yeni bir sınav getirilmesi, sadece aday öğretmenleri ilgilendiren bir sorun değildir. Bu uygulamanın arkasında eğitimde esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma uygulamalarının artması ve iş güvencemizin adım adım kaldırılması vardır. Yıllardır okulları ve diğer eğitim kurumlarını birer ticarethane haline getiren ve eğitimin parasal yükünü büyük ölçüde halkın sırtına yıkan siyasi iktidar, eğitim yöneticilerinin valiler tarafından atanmasının ardından eğitimde performansa dayalı ve sözleşmeli istihdamı temel alan, iş güvencemizi ve elimizde kalan son hakları geri almayı hedefleyen uygulamaları hayata geçirmenin hazırlığı içindedir.

Hükümetin eğitim sistemini telafisi çok zor olan yeni bir kaosun içine itmek istemesi karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız beklenemez. TBMM`ye sunulan kanun taslağına karşı mücadeleyi ortaklaştırmak için Eğitim Sen ve Türk Eğitim Sen olarak, 26 Şubat Çarşamba günü tüm ülke çapında bir günlük ortak grev kararı alınmıştır.

Hükümetin eğitim sistemini hem içerik, hem de yönetim anlayışı olarak kendi siyasal hedefleri ve ideolojik çizgisine paralel bir şekilde biçimlendirmesine sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir”