Ortaca’da Kobani Eylemi
Ortaca’da Kobani Eylemi
“Barışın yolu Kobani’den geçer”
Halkların Demokratik Partisi üyesi bir grup, Kobani’ye destek amacıyla eylem yaptı. Ortaca Cumhuriyet meydanında toplanan eylemciler slogan atarak basın açıklaması yaptılar.Halkların Demokratik Partisi Ortaca İlçe Başkanı Erdoğan Gümüş’ün de aralarında bulunduğu grup, IŞİD’in Kobani’ye düzenlediği saldırıları protesto etti.Grup adına basın açıklamasını HDP üyesi Yusuf Uludağ yaptı. Uludağ, IŞİD’in Kürt halkına yönelik ağır bir katliamı gerçekleştirmek için 23 gündür Kobani’yi kuşattığını dile getirdi.Kobani’nin bütün insanlık ailesi adına direndiğini ifade eden Yusuf Uludağ “HDP olarak, bütün yerel örgütlerimizle ve dostlarımızla Kobani ve Rojava’yı savunma, destek ve dayanışma mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye topraklarından IŞİD’e sağlanan her türlü desteğin derhal kesilmesi, Özsavunma dahil Kobani halkının bütün ihtiyaçlarının sağlanması için Türkiye’den bir koridor açılması, Rojava’nın Kanton Yönetimleri statüsünün tanınması Kobani’de direnenlerin talepleridir. Bu talepler hepimizin talepleridir. HDP olarak, IŞİD’in Kobani’yi işgal etmesinin önü alınamaz bir kırılma ve felakete sürüklenme ihtimalini güçlü biçimde barındırdığına bir kez daha işaret ediyoruz. Çözüm süreci ile Kobani’nin birbirinden koparılamayacağını, barışın yolunun Kobani’den geçtiğini, biri çökerse diğerinin de çökeceğini ve büyük bir psikolojik kırılma yaşanacağını bir kez daha vurguluyoruz.” dedi.
IŞİD’in İslamiyet’i maske yaparak Allah’ın ismini katliamlarını örtmek için kullanarak yaptıklarına sessiz kalınmamasının istendiği açıklamada, işlenen cinayetlerin farklı inanç ve mezhepleri tehdit ettiğini ve IŞİD’in elinde on binlerce Müslüman’ın kanı olduğunun unutulmaması gerektiği kaydedildi.
Yusuf Uludağ basın açıklamasında şunları kaydetti: “Rojava ve Kobani’ye saldırarak adil ve eşitlikçi, özgürlükçü bir gelecek umudumuzu yok etmek, başarabilme umudumuzu kırmak istiyorlar, buna izin vermeyelim. Kobani ve Rojava direnişi ile dayanışmamızı Türkiye’nin her yerine birlikte taşıyalım. Çözüm ve barış sürecinin heba edilmesine izin vermeyelim. IŞİD çetesi, kadınlara tecavüz ederek, pazarlarda köle olarak satarak ve kadınları hiçleştirerek Rojava ve tüm Ortadoğu’da kadınların uyanışını ve devrimci gelişimini boğmaya çalışıyor. Farklı inançlara ve kültürlere yaşam hakkı tanımayan IŞİD vahşetine karşı ancak güçlerimizi birleştirirsek, mücadeleyi eşitlik ve özgürlük temelinde yükseltirsek başarılı olabiliriz. Rojava Ortadoğu’da farklı inançların ve halkların eşit ve barış içinde yaşayabilecekleri yeni bir yaşam modelidir. IŞİD saldırısı bu yeni yaşamı boğmayı hedefliyor. Şu çok açık ki, Türkiye’deki barış süreci Rojava’dan ayrı düşünülemez. Irak veya Suriye Kürdistanı’nda yaşanan savaş ortamı kaçınılmaz olarak hepimizi doğrudan etkiliyor. Çözüm ve barış sürecinin sınır ötesi gelişmelerle etkileşimini değerlendirmek büyük önem taşıyor. Halklar arasındaki akrabalık ve komşuluk ilişkileri, Irak ve Suriye Kürdistanı ile kurulacak kültürel, ticari, ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerde sınır tellerini ve duvarlarını aşan bir yaklaşımın öncelik kazanmasını gerekli kılıyor. AKP iktidarı, bugüne değin izlediği mezhepçi ve tekçi anlayışa dayalı politikalarla, Suriye ve Irak’taki cihatçı gruplara verdiği lojistik, askeri, siyasal ve manevi destekle sürecin buraya gelmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu tutuma son verilmelidir. Hükümete bir kez daha çağrı yapıyoruz: Kobani’ye destek vermemek, destek vermek isteyenleri de engellemekle çözüm sürecini tehlikeye itiyorsunuz. Talihsiz benzetmelerle, Şengal’de, Kobani’de ve Rojava’da IŞİD katliamına karşı direnen güçlerle bu vahşet çetesini eşitleme hatasından vazgeçin. Kobani’de direnenlerin özsavunma başta olmak üzere her türlü ihtiyacının karşılanması için bir koridor açılmasına imkan verin. IŞİD, Türkiye’nin de içsel sorunu olma yönünde gelişme gösteriyor, Türkiye’de de örgütleniyor. Bu konuda suskun kalarak tehlikenin önüne geçilemez. IŞİD’in Türkiye’deki yapılanmalarını dağıtın. Bugün IŞİD’in yenilgiye uğratılması, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açacaktır. Ortadoğu yeniden şekillenirken, haritalar yeniden çizilirken, özgürlük, adalet, eşitlik ve demokrasi için mücadele edenlerin daha güçlü ve hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor olmalarının yolu budur. Adil, eşitlikçi ve özgürlükçü bir gelecek umudumuzu büyütmek; demokrasi, barış ve özgürlüğü gerçekleştirme umudumuzu yaşatmak için susmayalım, mücadeleyi ortaklaştıralım. Yaşadığımız mahalleyi ve sokağı Kobani ruhuyla direniş alanına dönüştürelim, IŞİD’in ve destekçilerinin kaybedeceğini kesintisiz bir şekilde haykıralım. Her gün ve her gece direnişi ve dayanışmayı büyüterek sürdürelim” denildi.
Cumhuriyet meydanına “Diren Kobane” pankartı asan grup, Bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldı.