TATİLİNİ DALYAN’DA YAPTI
TATİLİNİ DALYAN’DA YAPTI
Kiğılı Giyim Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı tatilini Dalyan Resort otelde yaptı.
Yücel Okutur’un davetlisi olarak gelip Dalyan’ı çok beğenen ve bayram tatilini uzatan Abdullah Kiğılı Dalyan, ekonomi ve Fenerbahçe hakkında açıklamalar yaptı. Yücel Okutur kardeşimin davetiyle ilk defa geldiğim Dalyan’ı çok beğendim ve sanki bir cennete gelmişim diye sözlerine başlayan Kiğılı Giyim Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı “ fırsat buldukça biz ailecek tatillerimizi Göcek’te yaparız. Bu sene Yücel beyin davetiyle birazda eşimin teşvikiyle ilk defa geldiğim Dalyan’a hayran kaldım, burası bir cennet gibi bu zamana kadar neden gelmemişim diye kendime soruyorum da. Türkiye’nin hiç bilmediğim bir yerine geldim, haritada buranın bu kadar güzel olduğunu biliyor musun deseler vallahi bilmiyorum buda bir eksiklik. Niye deseniz bu kadar güzel bir tabiat, bu kadar güzel bir kanal müthiş bir şey, etraf, kaplıcalar harika, oksijen bol, sakin güzel Allah’ın bir lutfu bir yer. Bazı dostlarımın da buraya yerleştiğini duydum, memnun oldum, yabancıların da yerleştiğini duydum bu da çok güzel. İlk defa dostlarımla beraber keyifli bir tatil geçirdim diyebilirim. Bundan sonra rotayı bu tarafa çevireceğiz, sık sık tatile buralara geleceğiz. Dalyan’ın tanıtım eksikliği var gibi buna bir çare bulunması gerekir. Bir de kanalda çok tekne trafiği var, doğal kanalda mazot kokusu oldukça fazla bu konuda da önlemlerin alınmalıdır, değişime ve yeniliklere açık olunmalıdır, ayak uydurulmak gerekir, değişime açık olanlar her zaman kazanmıştır, bu bütün dünyada da böyledir “ dedi. Ekonomi ve ekonomide markaya da değinen Kiğılı “ bu toplum 2001 yılına kadar marka ne demektir, markanın imajı ve marka çok da mı önemli kimse bir şey bilmiyordu. Ne zaman ki Türkiye dünyanın son zamanlarda geçirdiği krizi 2001 yılında geçirdi, iyiki de o kriz olmuş. Bu kriz sayesine Türkiye toparlanma devresine geçti. Eğer şimdi çok güçlü olan finans sektörü o sıkıntıyı yaşamasaydı, dünyanın geçirdiği 2009- 2010 krizi karşılayamaz ve çökerdi. Finans sektörüyle birlikte toplum çok şey öğrendi ve geçen on yıllık süre içerisinde hızlı bir toparlanmayla ülke bu duruma geldi. O kriz Türkiye’yi fazla rahatsız etmedi, edinilen tecrübeyle Türkiye fazla rahatsız olmadı. Krizden sonra tüketim azaldı ve insanlar dayanıklı ürünlere yöneldi, bu olaylardan sonra marka ön plana çıktı. İnsanlar karşılarında bir muhatap bulabilmek için markalı ürünleri tercih etmeye başladı. Markanın tek bir tarifi var, marka eşittir güven. Güven, kalite, birlik beraberlik ve yardımlaşmayı sağlayacak bir dernek kurduk ve bu sayede otomotiv sektöründen sonra en çok ihracat yapan sektör haline geldik bu da markalaşma sayesinde oldu. İyi bir laf etmek gerekirse doğru ürünü doğru zamanda doğru fiyata satan her sektör kazanır. Türkiye bugün rekabet koşulları içerisine büyük bir ülke, kapılarını açmış her türlü marka girerken kendi markalarını da göndererek dünya markalarıyla rekabet eder duruma geldi. Bu da rekabeti iyi öğrendik, sistemi iyi oturttuk demektir. Türkiye artık eskisi gibi değil, her türlü hizmetin verildiği bir ülke. Doğruluktan ayrılmadan sistemi adaletli yürüteceksin, ahlaklı, faziletli olacaksın, içindeki insan sevgisini fazlasıyla karşı tarafa vereceksiniz. Bunları yapabildiğiniz takdirde toplumun her ferdi kazanacaktır “ dedi. Fenerbahçe ile ilgili olarak ta “ Fenerbahçe çok büyük bir kulüp, iyi yolda, 3 Temmuz sürecinden bu günlere kadar dünyanın neresinde olursanız olun hiçbir kulübün bu süreç içerisinde ayakta kalması çok zor. Ama Fenerbahçe taraftarı ne kadar güçlü olduğunu bu süreç içerisinde gösterdi, her durumda takımını destekliyor, her maçına gidiyor, bütün mağazalarından alışveriş yapıyor, olabilecek ne kadar destek varsa hepsini yapıyor, gerekirse yürüyüşün içine katılıyor. Aziz Yıldırım Fenerbahçe için çok önemli şeyler yaptı. Birlikte göreve geldiğimizde hiçbir tesisi yoktu ve çok şeyler kazandırdı, Feneri yum mağazalarıyla dünyanın en büyük kulüpleriyle yarışır hale getirdi ve bu sayede kulübe çok önemli maddi katkıları oluyor. Aziz Yıldırımın daha uzun yıllar başkan olarak devam etmesini isterim. Çünkü gecesi gündüzü Fenerbahçe Aziz Yıldırım’ın. Yönetimden ayrıldım vakti de gelmişti zaten, gençlere yer açmak lazım, geleceklere bir şeyler öğrettiğimize inanarak ayrıldım “ dedi. Kiğılı Dalyan’ı çok sevdim sık sık tatile geleceğim belki de buraya yrleşebilirim dedi.e